Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, son yıllarda evlenmeye hazırlanan çiftlerin sıklıkla gündeme getirdiği bir konudur. Hukuki anlamda mal rejimi sözleşmesi olarak da bilinen evlilik sözleşmesi, 2002 yılında yapılan düzenlemeyle Türk hukuk sistemindeki yerini almıştır ve yürürlükteki geçerliliğini halen korumaktadır. Bu tür sözleşmeler, eşlerin evlenmeden önce veya evlilik birliği devam ederken Türk Medeni Kanunu’ndaki emredici hükümlere uygun olarak mal rejimlerini seçmelerini sağlamaktadır. Eğer herhangi bir evlilik sözleşmesi yapılmamışsa, geçerli olan mal rejimi yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimidir.
Evlilik sözleşmesi, çiftlerin evlilik sürecine dair beklentileri ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilen bir anlaşma niteliğindedir. Bu nedenle, evlilik sözleşmesi maddeleri, örnekleri ve nerede yapılacağı gibi konuların detayları önem arz etmektedir.
Mal rejimi sözleşmesi (evlilik sözleşmesi), eşlerin kanunda belirtilen yasal mal rejimi dışında seçimlik mal rejimlerinden birini seçmek için aralarında düzenledikleri sözleşmedir.
Kanun koyucu tam bir sözleşme özgürlüğü verilmesinin veya tüm sınırların kanun tarafından çizilmesinin sakıncaları sebebiyle, eşlere bir mal rejimi sözleşmesi yapabilme özgürlüğü tanımış, fakat ortaya çıkabilecek sakıncaları asgariye indirmek için, bu özgürlüğe önemli bazı sınırlamalar getirmiştir.
Eşler ancak kanunda düzenlenen mal rejimlerinden birini seçebilirler. Bu durum T.M.K. 203. Maddesinde “taraflar istedikleri mal rejimini ancak kanunda belirtilen sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre mal rejimi yani evlilik sözleşmesi ile yeni bir mal rejimi yaratılamayacağı gibi kanunda belirlenen mal rejimi sınırları da değiştirilemez. Yani mal rejimi sözleşmesinin tipine ve biçimine göre sınırlamalar bulunmaktadır.
Bununla birlikte genel hükümlere (Borçlar Kanunu 19, 20. maddeleri ve Medeni Kanun’un 2. maddesi) göre sözleşmelere getirilen sınırlamalar dışında, eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, ancak mal rejimine yönelik ilişkilerini düzenleyebilirler. Eşlerin aile hukukunda düzenlenen kişisel ilişkilerine yönelik düzenlemeler, örneğin kadının soyadı, velayet yetkisinin nasıl kullanılacağı gibi konular mal rejimi sözleşmesi ile düzenlenemez.
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Evlilik sözleşmesi iki farklı şekilde yapılabilir:
1) Evlenme başvurusu esnasında evlendirme memuruna yazılı bir bildirim yaparak, eşler kanunda belirtilmiş olan mal rejimi sözleşmelerinden birisini seçtiklerini bildirebilirler. Yasal olarak evlendirme memurlarının mal rejimi yapabilme yetkileri olmadığından bu bildirim ancak bir ispat aracı olacaktır, kurucu bir etkiye sahip değildir.
2) Eşler noterde düzenleme veya onaylama şeklinde kanunda belirtilen mal rejimi sözleşmelerinden birisini seçebilirler. Yani mal rejimi sözleşmesi, noterlerce düzenlenme şeklinde yapılabileceği gibi, tarafların hazırladıkları bir mal rejimi sözleşmesinin noterce onaylanması ile de yapılabilecektir.
Eşler isterlerse yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini de sözleşme ile seçebilirler. Mal rejimi sözleşmesi, ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir. Küçükler ile kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar.
Yeni medeni kanun m. 206’da olağanüstü mal rejimi olarak mal ayrılığı rejimini kabul etmiştir. Haklı bir sebebin varlığı halinde, eşlerden birinin istemi üzerine, hakim, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir. Haklı bir sebebin varlığına dair kanunda özelikle bazı durumlar sayılmıştır.
Evlilik Sözleşmesi Ne Zaman Yapılır?
Eşler, mal rejimi sözleşmesini (evlilik sözleşmesini) evlenmeden önce ya da sonra yapabilirler. Kural olarak mal rejimi sözleşmeleri geriye etkili olmaz. Ancak 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu ve 4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun uyarınca 01.01.2002 tarihinden itibaren 1 yıl içinde eşler geriye dönük etkili olarak mal rejimi sözleşmesi yapabilirler. 1 yıl içinde mal rejimi sözleşmesi yapılmaması halinde bu tarihten itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli kabul edilir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe (01.01.2002) kadarki mal rejimi aynen geçerliliğini korur. Ve 1 yıllık süre sonrasında yapılan mal rejimi sözleşmeleri geçmişe etkili olmaz.
Evlilik Sözleşmesi Geçerlilik Şartları
Evlilik sözleşmesi, çiftlerin evlilik öncesi veya evlilik süresince uygulanacak mal rejimlerini belirlemeye yardımcı olan bir hukuki anlaşmadır. Evlilik sözleşmesinin geçerlilik şartlarından biri, seçimlik mal rejiminden birini konu edinmesi gerekliliğidir. Bu mal rejimleri şunlardır:
- Mal ayrılığı
- Mal ortaklığı
- Edinilmiş mallara katılma
Evlilik sözleşmesi Türk Medeni Kanunu’na uygun olarak hazırlanmalıdır. Kanun, sözleşmelerin biçim ve içerik yönünden dikkate alınması gereken emredici hükümler içerir. Evlilik sözleşmesinin geçerlilik şartlarından bir diğeri ise, sözleşmenin zorunlu olarak noter huzurunda yapılmasıdır. Noter, sözleşmenin hukuki geçerliliğini onaylar ve evlilik sözleşmesinin taraflara yasal etkilerini açıklar. Bunun istisnası evlenme başvurusu esnasında evlendirme memuruna kanunda belirtilmiş olan mal rejimi sözleşmelerinden birisini seçtiklerini tarafların yazılı olarak bildirmesidir.
Mal Paylaşımı Sık Sorulan Sorular
Evlilik sözleşmesi ile ilgili merak edilen ve sık sorulan sorulara göz atabilirsiniz. Boşanma sonrası mal paylaşımı süreci karmaşık ve duygusal olabileceği için, evlilik sözleşmesi ile alakalı bu tür soruların yanıtlarını bilmek, süreçle ilgili bilinçli kararlar almanıza katkı sağlayacaktır.
Mal ayrılığı sözleşmesi, eşlerin evlilik süresince kazandıkları malların ayrı olarak yönetilmesini ve evlilik sona erdiğinde bu malların paylaşılmamasını öngören bir tür evlilik sözleşmesidir. Bu sözleşme sayesinde, eşler evlilik sürecinde birbirlerinden bağımsız olarak mal varlıklarını yönetebilir ve evlilik sona erdiğinde kendi mallarına tamamen sahip olabilirler.
Sözleşmeli evlilik, eşlerin birbirleriyle yapacakları mal işlemlerini düzenleyen ve belirli şartlar altında mal paylaşımı yapılmasını sağlayan bir evlilik sözleşmesidir. Bu tür bir sözleşmede, eşlerin hangi koşullarda mallarını paylaşacakları ve bu paylaşımın nasıl yapılacağı detaylı olarak belirtilir.
Evlilik anlaşması, eşlerin evlilik süresince ve evlilik sona erdiğinde mal varlıkları üzerinde çeşitli hak ve sorumluluklara sahip olacaklarını belirleyen bir anlaşmadır. Bu sözleşme türünde, eşlerin herhangi bir nedenle evlilik sona erdiğinde hangi koşullarda mal paylaşımı yapılacağı ve bu paylaşımın nasıl gerçekleştirileceği belirlenir.
Evlilik sözleşmesi, çiftlerin evlilikleri sırasında sahip oldukları mal ve mülklerin paylaşımı ve yönetimine ilişkin kararlarını içeren önemli bir belgedir. Çiftler evlilik sözleşmesini evlenmeden önce veya evlendikten sonra yapabilirler. Evlilik sözleşmesi yapmanın zorunlu olmadığı göz önüne alındığında, çiftlerin bu süreçte özgürce karar verebileceği anlaşılır.
Özetle, evlilik sözleşmesi evlendikten sonra da yapılabilmektedir. Evlilik sürecinde unutulan veya göz ardı edilen evlilik sözleşmesi, istenildiği zaman evlilik süresince yapılabilmekte ve geçerli olmaktadır.
Nafakaya dair talepler, evlilik içerisinde ve boşanma durumunda ortaya çıkan ihtiyaçlar ve zorunluluklar ile ilgilidir. Nafaka ödeme yükümlülüğü, eşlerin gereksinimleri ve ekonomik durumları dikkate alınarak hukuki yönden belirlenir. Evlilik sözleşmesinde nafaka hakkından feragat gibi hükümler, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kişilik haklarına ve kamu düzenine aykırı olarak değerlendirilmekte ve bu bağlamda geçersiz kabul edilmektedir.
Eşler arasında evlilik sırasında mal paylaşımı ve boşanma durumlarında yaşanabilecek mali sorunları önlemek amacıyla düzenlenen evlilik sözleşmesi ile mal rejimi konularında düzenlemeler yapabilir. Ancak, nafaka yükümlülüğünden kaçınma gibi hükümler bu sözleşme içinde yer alamamaktadır. Dolayısıyla, evlilik sözleşmesi özellikle nafaka yükümlülüğünden kaçınma amacıyla düzenlenememektedir.
Ölüm halinde evlilik sona erer ve evlilik sözleşmesi de geçerli olmaya devam eder. Bu durumda, sözleşmede belirtilen mal paylaşımı ve diğer unsurlar uygulanır. Dolayısıyla, ölüm halinde mal paylaşımı evlilik sözleşmesine göre yapılır. Eşlerin belirlediği mal rejimi, özellikle ölüm durumunda kalan mirasın ve mal varlığının paylaşımında önemli bir rol oynamaktadır. Evlilik sözleşmesinde belirtilen hükümler, ölüm halinde uygulanarak mirasçılara aktarılır.