Evlat Edinme Nedir?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 305 ve devamı maddelerinde düzenlenen evlat edinme, şartları evlat edindirilmeye uygun bir kişi (çocuk) ile, şartları evlat edinmeye uygun kişi/eşler arasında hukuki bağlar sağlanarak çocuk ebeveyn ilişkisinin kurulmasıdır.
Evlat edinme işleminin geçerli olabilmesi için, her şeyden önce kanunda aranan şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartların yanı sıra, evlatlık ilişkisinin geçerli olabilmesi için, mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Esasa ilişkin şartlar mevcut ise, kesinleşen mahkeme kararı ile evlatlık ilişkisi ve evlat edinen ile evlatlık arasında soybağı ilişkisi kurulmuş olmaktadır. Evlat edinme işlemi gerçekleştikten sonra, evlat edinilen ile evlatlık arasında “ana-baba-çocuk, evlat edinenin çocuğu var ise, bu çocuk ile evlat edinilen arasında kardeşlik” ilişkisi kurulmuş olmaktadır. Evlatlık, evlat edinenin öz çocuğundan farksız olarak -velayetten doğan hak ve yükümlülükler, evlat edinene mirasçı olabilme gibi- kanunda düzenlenmiş olan tüm medeni haklardan faydalanma imkanına kavuşmaktadır.
Evlat edinme; küçüklerin evlat edinilmesi (TMK 305. madde), ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesi (TMK 313. madde) olarak 2 şekilde gerçekleşebilir.
Evlat Edinmenin Şartları Nelerdir?
1- Küçüklerin evlat edinilmesi için; hem evlat edindirilen küçük, hem küçüğün anne-babası ve vesayet makamları, hem de evlat edinen kişi/eşler açısından birtakım şartlar bulunmaktadır.
Evlat edindirilen açısından; bir küçüğün evlat edinilmesi için, evlat edinenin bir yıl süreyle küçüğe bakmış ve eğitmiş olması gerekir. Küçüğün evlat edinme işleminde yararı bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete açık şekilde zedelenmemesi gerekir. Hakkaniyete aykırılık dar yorumlanmalı ve örneğin diğer çocukların miras paylarının azalıyor olması gibi bir sebebin diğer çocukların yararlarının zedelenmesi olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir. Yine evlat edinilecek küçük ile evlat edinen arasında en az onsekiz yaş farkı olmalıdır. Bir diğer şart olarak evlat edinilen küçük ayırt etme gücüne sahipse rızası olmadan evlat edinilemez.
Küçüğün anne-babası ve vesayet makamları açısından; evlat edinme işleminin geçerli olması için küçük ayırt etme gücüne sahip olsa bile anne ve babanın rızasının olması gerekmektedir. Rıza eski Medeni Kanunun aksine hem anne hem de babanın rızasını birlikte (kümülatif rıza) şeklinde aramaktadır. Rıza koşulu için anne ve babanın velayet hakkı olup olmadığına bakılmaz. Anne ve babanın rıza vermesi için küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmesi gerekir. Verilen rıza, tutanağa bağlamadan itibaren altı hafta içinde ger alınabilir. Ancak geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir, geri alınamaz. Evlat edinilecek olan küçük vesayet altında ise küçüğün ayırt etme gücü olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairesinin izni ile evlat edinilebilir.
Evlat edinen kişi/eşler açısından, evlat edinenin evli olup olmamasına göre şartlar değişmektedir. Burada önemle belirtmek gerekir ki, evli olmayan kişiler de evlat edinebilir. Buna göre, evlat edinecek kişi evli değilse, bu kişinin evlât edinebilmesi otuz yaşını doldurmuş olmasına bağlıdır. Evlat edinecek kişi evli ise, eğer diğer eşin çocuğunu evlat edinmesi durumunda evlat edinecek olan eş en az otuz yaşını doldurmuş olması veyahut en az iki yıldan beri evli olmaları gerekmektedir. Eğer eşlerin kendi çocukları dışında ki üçüncü bir şahıs olarak birlikte evlat edinmeleri durumunda, eşlerin en az otuz yaşını doldurmuş olmaları veyahut en az beş yıldır evli olmalarını şartı aranmaktadır. Bu noktada belirtmek gerekir ki, evli olanlar tek başlarına evlat edinemeyeceklerdir. Kanun, evli kişilerin ancak birlikte hareket ederek birlikte evlat edinmesini kurala bağlamaktadır. Ancak bu kuralın da istisnası bulunmaktadır. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması, diğer eşin iki yıldan uzun süredir nerede olduğunun bilinmemesi ve diğer eşle iki yıldan uzun bir süreden beri Mahkeme kararı ile ayrı kalınması halinde evli olan eş tek başına evlat edinebilecektir.
2- Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesi için; öncelikle evlat edinen kişinin altsoyunun (çocukları ve varsa torunlarının) açık muvafakatiyle evlat edinme işlemi gerçekleştirilebilir [1]. Evlat edinecek kişinin altsoyunun yaşıyla ilgili olarak bir sınırlama yoktur. Altsoyun bu muvafakati verme hususunda ayırt etme gücü olup olmayacağı açısından Kanunda bir boşluk bulunmaktadır. Evlat edinecek kişinin altsoyu, fikirlerini beyan edebilecek olgunluktaysa, yani ayırt etme gücüne sahipse sorun yoktur. Ancak altsoyun ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kişi olması durumunda açık muvafakat işlemi için kanaatimizce altsoya kayyım atanması gerekmektedir. Medeni Kanunun 426. maddesinde ki hallerden birisi olan “Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması” durumu göz önünde bulundurularak ergin ve kısıtlı bir kişiyi evlat edinecek kişinin, ayırt etme gücü olmayan altsoyuna kayyım atanmalıdır. Bu şekilde kayyım, altsoy adına objektif bir karar vereceği kanaatindeyiz.
Ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesi ile ilgili diğer şartlar, evlat edinecek kişinin en az beş yıl süre ile evlat edinmeyi düşündüğü kişiye bakıp gözetmesi, eğitmesi veya onunla birlikte aile halinde birlikte yaşaması gerekmektedir. Bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından bakılıp gözetilen kişiyi evlat edinmek mümkündür. Buradaki beş yıllık süre evlat edinmeye kadar olan beş yıllık süredir. Yine evlat edinen tarafından, küçükken bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş kişileri evlat edinmek de mümkündür. Burada son beş yıl değil, evlatlık küçükken geçen en az beş yıllık bakım söz konusudur. Evli bir kişinin evlatlık olarak alınması durumunda, eşin de rızasının bulunması gerekmektedir. Yukarıda küçükler için beyan ettiğimiz “evlat edinen kişi/eşler açısından olan şartlar”, ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesinde de geçerlidir.
([1] Eski düzenleme ile, ergin veya kısıtlının evlat edinilebilmesi için, evlat edinenin “altsoyunun bulunmaması” koşulu aranıyordu. Bir ergin ya da kısıtlıyı evlat edinmek isteyen kişinin altsoyu var ise; bu işleme izin verilmiyordu. Altsoyun bulunmaması koşulu, 03.07.2005 tarihli ve 5399 s. Kanunun (RG. 25876) 1. maddesi ile “altsoyun açık muvafakatiyle” evlat edinebilmenin mümkün olacağı yönünde değiştirilmiştir.)
Evlat Edinme İşleminde Şekil Ve Usul Nedir?
Evlat edinme işlemi ancak Mahkeme kararıyla gerçekleşebilecektir. Bu konuda karar vermeye yetkili Mahkeme; tek başına evlat edinme işleminde evlat edinecek olanın ikameti, birlikte evlat edinmelerde ise eşlerden birinin ikamet yeri Aile Mahkemesidir. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlat edinmeye engel olmayacaktır. Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Evlat edinme işleminde konunun hassas oluşu ve bireylerin hak ve menfaatlerini birinci dereceden etkileyeceği için, evlat edinme taleplerine ilişkin araştırma hususunda hakime büyük sorumluluk ve geniş yetkiler tanınmıştır. Evlat edinmeye, esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilecektir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilecektir.
Evlatlık İlişkisinin Hukuki Sonuç ve Hükümleri Nelerdir?
Medeni Kanun ile ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler, evlat edinme işlemi ile birlikte evlat edinen yeni ebeveyne geçer. Evlat edinilen kişi, miras hukuku anlamında yasal mirasçı sıfatını kazanarak, evlat edinenin mirasçısı olur. Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir isim de verebilir. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir. Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır.
Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Mümkün Müdür?
Mahkeme kararı neticesinde soybağına çok yakın bir bağ kurulmuş olmaktadır. Bu itibarladır ki, kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması bazı hallerde yine Mahkeme hükmü ile mümkün olabilmektedir. Evlatlık ilişkisinin kurulması esas itibariyle, evlat edinme işlemine katılan tüm tarafların rızasına tabidir. Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hakimden evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler. Evlatlığa ilişkin şartlarda da belirtildiği gibi; evlat edinilecek küçük, ergin veya kısıtlı ayırt etme gücüne sahip ise bu işleme rıza göstermesi gerekir. Ayrıca, küçük üzerindeki hak ve yükümlülüklerini sona erdiren bu işleme küçüğün ana babasının da rızası şarttır. Evli olan ergin ve kısıtlıların evlat edinilmesinde, eşin rızası açık bir düzenlemeyle şarta bağlanmıştır.
Rıza dışında, evlat edinmenin şartlarına ilişkin bir noksanlık olması halleri Kanun koyucu tarafından diğer noksanlıklar olarak nitelendirilmiş ve bunlar da evlatlık ilişkisinin kaldırılma hali olarak hükme bağlanmıştır (MK 318 madde). Taraflar arasındaki yaş farkı, evlat edinenin küçüğe bir yıl süre ile bakması ve eğitmesi, evlat edinenin yaşı gibi diğer tüm şartlara ilişkin eksikler bu kapsamda değerlendirilir.
Evlatlık İlişkisinin Kaldırılmasını Kimler, Hangi Sürede Talep Edebilir?
Rızanın bulunmaması halinde, yukarıda sayılan kişilerin rızalarının, yasal sebep olmaksızın alınmaması halinde, rızası alınmayan kişi/kişiler, evlatlık ilişkisinin kaldırılması için dava açma hakkına sahip olurlar. Evlat edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilir. Noksanlıklar bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlatlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması, sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl (sübjektif süre) ve her halde evlat edinme işleminin üzerinden beş yıl (objektif süre) geçmesi ile dava açma hakkı düşer. Medeni Kanun’un açık hükmü karşısında, bu süre zamanaşımı değil, hak düşürücü bir süredir.
Hısım (Akraba) Evlat Edinilebilir Mi?
Evlatlık müessesesini düzenleyen Medeni Kanunda hısımdan (akrabadan) evlatlık tesis edilmesiyle ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu sebeple de Kanunun aradığı diğer şartların sağlanması takdirde hısımdan evlat edinilmesinde kanuni bir engel bulunmamaktadır.